Av. Zekiye Kuşgöz | Pasa
Av. Zekiye Kuşgöz, 1989 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra 2013 yılında Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
2
archive,paged,author,author-pasa,author-2,paged-10,author-paged-10,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-theme-ver-10.1.1,wpb-js-composer js-comp-ver-5.0.1,vc_responsive
 

Author: Pasa

ÖZET : Davacı, satın aldığı aracın ayıplı olduğunu belirterek, ödediği satış bedeli ile birlikte bu nedenle uğradığı zararlar ve yapmış olduğu masrafların tahsilini talep etmiştir. Aracın aynı arızanın ikiden fazla tekrar etmesi, gerekse “sağa çekme” sorunu nedeniyle araç muayenesinin de onaylanmaması karşısında, söz konusu arızanın halen dahi devam ettiği görülmekle, davacı tüketicinin az yukarıda değinilen 4822 sayılı Yasanın 4. maddesindeki seçimlik haklardan biri olan “bedel iadesi” ne ilişkin talebinde haklı olduğunun kabulü ile, davadaki diğer talepleri de değerlendirilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir....

Davacı vekili 08/11/2016 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın Cihangir şubesinden 11/03/2011 tarihinde 75.000,00 TL tutarında 60 ay vadeli konut kredisi kullandığını, davalı bankanın da aralarında bulunduğu Türkiye’de faaliyet gösteren 12 bankanın 21/08/2007-22/09/2011 tarihleri arasında mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri konusunda anlaşma ve uyumlu eylem içerisinde bulunmak suretiyle 4054 sayılı rekabetin korunması hakkındaki kanunun 4.maddesini ihlal ettiklerini bu ihlal sebebiyle müvekkilinin davalı bankaya fazla ödeme yaptığını, bu nedenle zarara uğradığını, bu zararın tespitini ve ayrıca tespit olunan zararın 3 katını tazminat olarak talep ettiklerini belirterek kredi kullanım tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

ÖZET : Davacı, satın aldığı aracın ayıplı olduğunu belirterek, ödediği satış bedeli ile birlikte bu nedenle uğradığı zararlar ve yapmış olduğu masrafların tahsilini talep etmiştir. Aracın aynı arızanın ikiden fazla tekrar etmesi, gerekse “sağa çekme” sorunu nedeniyle araç muayenesinin de onaylanmaması karşısında, söz konusu arızanın halen dahi devam ettiği görülmekle, davacı tüketicinin az yukarıda değinilen 4822 sayılı Yasanın 4. maddesindeki seçimlik haklardan biri olan “bedel iadesi” ne ilişkin talebinde haklı olduğunun kabulü ile, davadaki diğer talepleri de değerlendirilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir....

ÖZET : Davacı, satın aldığı aracın ayıplı olduğunu belirterek, ödediği satış bedeli ile birlikte bu nedenle uğradığı zararlar ve yapmış olduğu masrafların tahsilini talep etmiştir. Aracın aynı arızanın ikiden fazla tekrar etmesi, gerekse “sağa çekme” sorunu nedeniyle araç muayenesinin de onaylanmaması karşısında, söz konusu arızanın halen dahi devam ettiği görülmekle, davacı tüketicinin az yukarıda değinilen 4822 sayılı Yasanın 4. maddesindeki seçimlik haklardan biri olan “bedel iadesi” ne ilişkin talebinde haklı olduğunun kabulü ile, davadaki diğer talepleri de değerlendirilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir....

Dava, tapu harcının iptali ve iadesi istemine ilişkindir. Taşınmazın 6306 Sayılı kanun kapsamında riskli yapı olması sebebiyle harçtan istisna olduğu anlaşıldığından, davaya konu tahakkuk işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle "davanın kabulüne, davaya konu işlemin iptali ile ödenen tapu harcının davacıya iadesine" dair karar isabetlidir....

Kentsel dönüşüm kapsamında 2014 yılından sonra yapılan taşınmazlarda daire satın alanların tapu harcı ödemeleri geri alınabiliyor.  6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun veya kamuoyunun bildiği adıyla Kentsel Dönüşüm Yasası hem vatandaşlara hem de müteahhitlere önemli haklar ve muafiyetler sağlıyor. Kiraz, bu kapsamda 25 Temmuz 2014 tarihinden sonra gayrimenkul alan ve satanların, ilk satışlarda geçerli olmak üzere, ödedikleri tapu harcı ücretlerini geri alabilecekler. Harç muafiyeti hem inşaat yapılmadan önceki yapıları hem de inşaat yapıldıktan sonraki yapılardaki ilk satışları kapsıyor....

Tescil talebinin reddi işleminin iptali için açılan davada Danıştay, mevzuat hükümlerine göre hacizli bir aracın satışının yasaklanmadığını, ancak haciz koyduran alacaklıların korunması amacıyla aracın hacizli olarak satılıp haciz şerhleriyle birlikte tescil edilebileceğini ifade ederek; dava konusu olayda da davacının aracı aldığı tarihten sonra araç üzerine eski malik adına işlenen haciz şerhlerinin tescile engel olmayacağına, araç üzerindeki hacizlerle birlikte trafik tescil kaydının yapılması gerektiğine karar vermiştir....