02 Oca RESMİ ŞEKİLDE YAPILMAYAN DEVRE MÜLK SÖZLEŞMESİ GEÇERSİZDİR
13. Hukuk Dairesi 2016/30326 E. , 2017/7060 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile 03/11/2013 tarih 5.162,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, daha sonra sözleşmenin 17.09.2014 tarihinde 13.500 TL bedelli başkaDevremülk satış sözleşmesi ile talil edildiğini, devremülkün tapuda tesliminin yapılmadığını belirterek 03.11.2013 tarihli ve talil edilen 17.09.2014 tarihli Devremülksözleşmesinin iptalini, ödediği 5.162,00 TL nin iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı, duruşmada davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 03/11/2013 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve 5.162 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, 03.11.2013 tarihli ve talil edilen 17.09.2014 tarihli Devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında 03.11.2013 tarihli Devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekeceği, bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğu cayma hakkının ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan Devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde ‘Tapuda … ili, … ilçesi, … mevkii, 1. pafta 364 ve 365 parselde kayıtlı bulunan arsa üzerinde inşa edilecek “… … TERMAL SAĞLIK MERKEZİ” isimli tesiste yer alan ve aşağıda ayrıntıları belirtilen, mesken olarak kullanıma tahsisli Devremülkolarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlenmesinden ibarettir.’ şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında Devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin kararının gerekçesi yönünden düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.