23 Haz İŞ HUKUKU (MAHKEMESİ) AVUKATI
4857 sayılı İş Kanunu’nda İş Hukuku ile düzenlemeler yapılmıştır. İşçi bu kanunun 2. maddesinde ” bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi” olarak tanımlanmıştır.
Bir kişinin kanunlara göre işçi sayılabilmesi için iş sözleşmesi olması gerekir. Spor, çıraklar, ev hizmetleri gibi istisnai durumlar mevcuttur. Bunun dışında kanunumuzda fikri çalışma- bedeni çalışma gibi hiçbir ayrım yapılmamıştır. Sanayi sektöründe, ticaret sektöründe, hizmet sektöründe veya kamu sektöründe çalışıp çalışmadığı fark etmeksizin, bir iş sözleşmesi ile işverene bağlı olarak çalışan herkes işçi olarak kabul edilmektedir.
İşçi çalıştıran gerçek kişiler, kurum veya kuruluşlar işveren sayılır. Gerçek bir kişi işveren olabilir bunun yanında bir sendika, belediye, üniversite, dernek gibi tüzel kişiler de işveren olarak kabul edilir.
İş Kanunu’na göre “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.”
İşçinin çalışmayı bunun karşılığında da işverenin ona ücret ödemesini kabul ettiği sözleşmelere iş sözleşmesi denir.
İş hukuku işçi ve işverenler arasında gerçekleşen uyuşmazlıklara ilişkin bir yargı çeşididir.
Ankara’da işçi ve işverenlerin uyuşmazlıklarını arabulucu veya mahkeme nezdinde kendilerinin takip etmesi mümkün olmakla birlikte; Ankara İş Mahkemeleri Avukatı vasıtasıyla da takip edilebilmektedir. Nitekim İş Mahkemeleri Avukatı ile takip edilen davaların büyük çoğunluğunda hak kazanımı oranı da yüksek olmaktadır.
İş uyuşmazlıkları genel olarak, işin sonlandırılması ile ortaya çıkan,
- Fazla çalışma ücretleri, yıllık ücretli izinler, doğum izinleri konularında danışmanlık hizmeti vermektedir,
- Yaralanma, ölüm ve iş görmezlik durumları,
- İşverenin kusursuz sorumluluğu,
- İşçinin kusurları,
- Hizmet sözleşmelerinin haklı veya haksız sebeple feshi durumları,
- Eksik ödenen veya hiç ödenmeyen işçi alacakları, işçi tazminatları
- İşçi ve işveren haklarını koruyan iş sözleşmelerinin hazırlanması,
- İşe iade davası açılması ve takip edilmesi,
- Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve fazla mesai ücretleri yönünden olmaktadır.
İş akdi haksız olarak sonlandırılan işçiler iş mahkemelerine başvurarak işe iade talebinde bulunabileceği gibi; işe devam etmek istemediklerinde ise tazminatlarının ödenmesini talep edebilirler. Artık iş mahkemelerinde dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurmak zorunlu hale getirilmiştir. Arabuluculuk yoluna başvurmadan doğrudan açılan davalar usulden reddedilmektedir.
Yine işverenler yönünden de, uyuşmazlıklar iş mahkemelerine taşınmadan önce veya sonrasında bir avukat ile yürütülmesi halinde işveren lehine çözümler de ortaya konabilmektedir.
İş hukuku uyuşmazlıklarında işveren ve işçilerin Ankara İş Mahkemeleri Avukatı ile birlikte hareket etmesi ve uyuşmazlıklarını bilen bir uzmanla yürütmesi önemlidir.