Av. Zekiye Kuşgöz | HAKSIZ TUTUKLAMA NEDENİYLE MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
Av. Zekiye Kuşgöz, 1989 yılında Ankara’da dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra 2013 yılında Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
16735
post-template-default,single,single-post,postid-16735,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-theme-ver-10.1.1,wpb-js-composer js-comp-ver-5.0.1,vc_responsive
 

HAKSIZ TUTUKLAMA NEDENİYLE MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI

HAKSIZ TUTUKLAMA NEDENİYLE MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI

T.C. YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ

2017/7415 E.  ,  2018/388 K.“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 2.394,12 TL maddi, 2.750 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekili ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’2.613,68’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak ‘’2.394,12’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine eksik maddi tazminata hükmolunması,
2-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
3-CMK’nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup durumu tazminata engel oluşturmamakla birlikte, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği de göz önünde bulundurularak, davacının haksız tutuklu kaldığı sürenin başka mahkumiyetinden mahsup edilip edilmediği araştırılmadan, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.